Elektronik YüzyıL
ARKEOLOJİ:
Kelime karşılığı olarak “eskinin bilimi” demektir. Yazılı tarihten önce ve sonra yaşamış insanlara ilişkin bilgi edinme olanağı sağlaması açısından çok önemlidir. Bu bilim adlının uzmanı olan arkeologlar alet, eşya ve yapı kalıntılarını inceleyerek eski insanların nasıl yaşadıklarını anlayabilirler.
TARİH:
Araştırma alanı olarak tarih, insan kayıtlarına ya da sözlü kaynaklara dayanır. Tarihi bilgi geçmişteki olaylara ilişkin bilinenlerin güncel düşünce çerçevesi ile yorumlanması sonucu oluşur.
İyonya lehçesinde bildirme, haber alma yoluyla bilgi edinme anlamında kullanılan kelimedir. Geniş bir anlam içeriğiyle fizik, coğrafya, astronomi, bitki ve hayvan bilgisi ve giderek doğa bilgisini kapsayacak şekilde kullanılmıştır.
HUKUK:
Toplumun genel çıkarını veya bireylerin ve toplumun ortak iyiliğini sağlamak amacıyla konulan kamu gücüyle desteklenen kural, hak ve kanunların bütünüdür.
Daha yaygın tanımıyla hukuk; adalete yönelmiş, toplumsal yaşama düzeni ve bu düzeni inceleyen bilim dalıdır.
SOSYOLOJİ:
Toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilimdir. Toplumsal araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki temaslardan küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır.
Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.
COĞRAFYA:
İnsanlar ve yer(mekan) ile bunlar arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Coğrafya dört özelliği ile karakterize edilir.
v Yeryüzü üzerindeki özelliklerin dağılımıdır.
v Bazı şeylerin oldukları yerlerde, zamanda neden ve nasıl meydana geldiğini anlamaktır.
v Meydana gelen olayların diğer olaylarla ilgisi ve bağlantısıdır.
v Haritalar ile bilgilerin ve fikirlerin iletişimini sağlamasıdır.
Doğanın korunmasında ve insanın doğa ile olan ilişkisinde Coğrafyacı, aktif olarak rol almaktadır. Bu nedenle Coğrafya-cılar doğaya karşı duyarlı insanlardır.
Tarih boyunca insanlar doğaya ve doğa olaylarına karşı ilgi duymuşlardır. Bunun sonucunda yapılan coğrafi çalışmalar bu konudaki bilgi düzeyimizin yükselmesini sağlamış ve elde edilen araştırma sonuçları Piri Reis ve Evliya Çelebi gibi ünlü coğrafyacılar tarafından topluma kazandırılmıştır. Aşağıda Evliya Çelebi ve ünlü eseri Seyahatname ile ilgili bilgi bulabilirsin.
GELECEĞE YOLCULUK
Sence cep telefonları hayatımıza ne zaman girdi?
Yukarıda gördüğün soruyu sosyal bilgiler öğretmeni sınıfa sormuştu. Sınıftaki öğrenciler bunu düşünürken öğretmen sorulara devam etti: “Peki bilgisayarın hayatımıza ne zaman girdiğini bilen var mı? Ya da internetle ne zaman tanıştık?”. Sınıftan kimse bu sorulara yanıt veremedi. Bunun üzerine öğretmen şöyle devam etti: |
|
“Bilgisayarın, internetin ya da cep telefonlarının hayatımıza ne zaman girdiğini hatırlamıyoruz, sanki onlar hep vardı değil mi?”. Öğrenciler hep bir ağızdan “Evet!” dedi. Öğretmen “Bunun nedeni çocuklar teknolojinin çok hızlı ilerlemesi ve gelişmesidir” dedi ve çantasından senin de aşağıda görebileceğin birçok fotoğraf çıkardı ve duvara astı.
“Çocuklar, evlerimizde ve işyerlerimizde, günlük yaşantımızda yararlandığımız teknolojik ürünlerin nasıl geliştiğini bu resimlerde görebilirsiniz” dedi.
“Peki çocuklar, günümüzde çok hızlı ilerleyen yeni teknolojiler hakkında bilginiz var mı?” diye sorduğunda sınıfta yine sessizlik oldu. Öğretmen bunun üzerine sınıfı dört gruba ayırarak günümüzün önemli teknoloji alanları hakkında birer sunum hazırlamalarını istedi. Bu teknoloji alanları ise şunlardı:
vNanoteknoloji
vGen Teknolojisi
vGüneş enerjisi
vİletişim ve Haberleşme
Nanoteknoloji araştıran 1.grup internet haberlerini kullanarak şöyle bir sunum yaptı:
KULLANIM ALANI ÇOK GENİŞ
Nanoteknolojinin kullanımının neredeyse her alana ulaştığını belirten Dr. Tanoğlu, "Nanoteknoloji, endüstriyel alanda mikro sensörlerin, opto elektronik elemanların imalatı ve uygun şekilde bir araya getirilmesi için kullanılıyor. Ayrıca tıpta, mikro cerrahide, bilimsel araştırmalarda, mikroorganizmaların taşınmasında, ilaç salınım sistemlerinde, DNA dönüşümü gibi daha bir çok alanda ve hava temizleme cihazlarında kullanılmakta. Örneğin nano desenleme tekniği ile malzeme yüzeyinde nanometrik boyutlarda desenler yapılabilir. Dış cephesi kir tutmayan yüzeyler elde edebilir. İşte bu sayede evimizde kullandığımız boyalar kir tutmuyor ve silinerek temizleniyor" diye konuştu.
Doğada bol miktarda bulunan kilin, tabakalı bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Tanoğlu, nanometrik seviyede ayrıştırıldığında ve plastik polimer ile karıştırıldığında gaz ve sıvı geçişinin çok güç olduğu bir malzemenin elde edilebileceğini söyledi.
YAKINDA KATLANABİLİR TV'LER GÖREBİLİRİZ
Eskiden bir tek tüple ışığı yansıtan TV’lerin yerine şimdi küçük nanotüplerin monitör arkasına yerleştirilerek daha ince hale getirildiğini söyleyen Metin Tanoğlu, "artık günümüzde çok ince, monitörler kullanılmaktadır. Çalışmalar gösteriyor ki, çok yakında bu teknoloji sayesinde cebimize rahatça sığacak katlanabilir flat TV monitörler üretilecektir. Yakın zamanda akıllı kumaşlar da üretilebilir. Bu kumaşlar sıcaklığın ve basıncın değişmesini anlayabileceğin kumaşlardır" şeklinde konuştu.
NANOTEKNOLOJİ GELECEĞİN EN ÖNEMLİ TEKNOLOJİSİDİR
Türkiye'de nanoteknolojinin yeni geliştiğini ve çalışmaların giderek hızlandırılması gerektiğini vurgulayan İYTE Makine Mühendisliği ikinci sınıf öğrencisi Kazım Karol ise "Nanoteknolojinin, araştırma süreci oldukça pahalı bir teknolojidir. Fakat ürün bazında pahalılığı pek fazla değildir. Bence sanayi kuruluşlarının konunun önemiyle ilgili bilinçlendirilmesi gerekir. Türkiye'de bu teknoloji hızla gelişmekte. ABD ve AB'de olan bütün gelişmeleri anında öğreniyoruz. Gelişmeleri laboratuvarlarımızda uygulayabiliyoruz. Nanoteknoloji geleceğin teknolojisidir. Türkiye'de bu teknolojiyi daha iyi ve kaliteli malzeme üretmek için kullanmalıyız".
Gen Teknolojisi
Günümüzün çok hızlı ilerleyen teknolojilerinden biri de gen teknolojisidir. Biliminsanları yakın zamanda insanın genetik şifresini (DNA yapısını) çözdüler. İnsanla birlikte diğer canlıların da genetik şifreleri çözüldüğünde bu bilgi bizler için çok değerli olacak, çünkü genetik bilgileri kullanarak birçok hastalık yenilebilecek, hatta bir canlının özelliği başka bir canlıya aktarılabilecek. Aşağıdaki haberleri okuduğunuzda ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.
Güneş’in tükenmeyen gücü
Günümüzde enerji üretiminde kullanılan kaynak rezervlerinin çok yakın bir zamanda bitecek olması ve bunun sonucunda yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme ihtiyacı güneşi çok iyi bir alternatif kaynak haline getirmiştir. Güneş enerjisi kullanımının yaygınlaşması, fosil yakıt tüketimiyle atmosfere verilen zararlı fazların azalmasını da sağlayacaktır. Gelecek için çok önemli olan bu enerji kaynağının gelişen teknolojisi ile ilgili aşağıdaki internet haberlerinden bilgi edinebilirsiniz.
SAĞLIĞIMIZI KORUYALIM
¯Tıp alanındaki gelişmelerin insan ömrüne etkisi nasıl olmaktadır?
¯Hastalıklar ile mücadele de günümüzde kullanılan yöntemler nelerdir?
EMEĞE SAYGI
Önceki sayfalarda kan ve organ bağışı ile ilgili afişler tasarladın. Peki tasarladığın bu afişleri başka biri senden izinsiz alıp kullansaydı neler hissederdin?
Bir yazar, kitabının ya da bir sanatçı, hazırladığı CD’sinin kendisinden izinsiz alınıp çoğaltılması ve satılması durumunda nasıl bir tepki verir?
İşte arkadaşlar bir bilimadamının ya da sanatçının uzun yıllar emek vererek ortaya çıkardığı bir eser, yasadışı yollardan alınıp çoğaltılarak piyasaya sürülüyor ve eser sahibinin izni olmadan haksız kazanç elde ediliyor. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle hız kazanan bu olaya “korsan” deniliyor.
Ülkemizde de korsan ile emek hırsızlığını engellemek ve eser sahiplerinin haklarını korumak için 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çıkarılmıştır.
Almanya’da da internet üzerinden film indirenlere yönelik bir yasa çıkarılmıştır. Bununla ilgili olarak aşağıdaki internet haberini okuyabilirsin.
Aynı, kitaplar, filmler, müzik eserleri gibi yeni buluşlar ve markalar da koruma altına alınmıştır.
Teknoloji konusunda okududuğun birçok yeni icat vardı. Diyelim ki sen de yeni bir teknolojik ürün icat ettin ve başka biri de senin icat ettiğin ürünü kendisi icat etmiş gibi veya taklit ürün yaparak satıyor. Bu durumda neler hissedersin?
İşte bunun gibi durumların meydana gelmemesi için icat ettiğin bu ürünü Türk Patent Enstitü’süne tescil ettirmen gerekir. Böylece icadını koruma altına almış olursun. Çünkü ürününün tüm hakları artık sana aittir.
Türk Patent Enstitüsü, yeni buluşları ve markaları, sahiplerinin adına tescil eder ve bu insanların haklarının korunmasını sağlar.
ATATÜRK VE BİLİM
Atatürk’ün, geometri kitabı yazdığını biliyor muydun?
Peki Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü sana ne ifade ediyor?
Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk yalnızca iyi bir asker ve devlet adamı değildi. Aynı zamanda bilimin ışığına, hayattaki en gerçek yol gösterici olduğunu söyleyecek kadar inanan bir bilim adamıydı. Bu nedenle bilim ve teknolojideki gelişmeleri yakından takip ederdi.
Atatürk’e göre bir toplumun çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasının temel yolu bilim ve teknolojidir. Ülkemizin de çağdaş uygarlıklardan biri olması için Atatürk, bilim ve teknolojiyi destekleyen kurumlar kurmuştur. Bunlardan bazıları şunlardır:
vAdora Belge Pamuk Araştırma Enstitüsü
vRize Çay Araştırma Enstitüsü
vAnkara Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü
vTürkiye İstatistik Kurumu
vMaden Tetkik ve Arama Enstitüsü
Ancak Atatürk dinin etkisindeki bilimin gelişemeyeceğini biliyordu. Bu nedenle devlet yönetiminde yaptığı gibi bilim alanında da laiklik ilkesinin benimsenmesini sağlamıştır.
Ayrıca bilimin gelişmesinin önündeki bir başka engeli 1937’de Sivas’a yaptığı bir gezide ziyaret ettiği lisedeki geometri dersinde gözlemledi. Eski ve anlaşılmaz terimlerle öğrencilere bilgi verilemediğini fark eden Atatürk Türkçe terimlerle kendisinin kaleme aldığı yeni bir geometri kitabı yazdı. Diğer sayfada bu kitaptan bölümler görebilirsin.